أعوذ بلله، بسم الله…
قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ(1). اَللّٰهُ الصَّمَدُۚ(2). لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْۙ(3). وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً اَحَدٌ. (4)
GENEL BİLGİ
Mushaf’ın 112. Sûresi. Kuvvetli görüş, Mekke’de nazil olduğu. 22. Sûre olarak indiği tahmin edilmekte. Dört ayetten müteşekkil. Sûrede Yüce Allah tanıtılır, insandan ve diğer varlıklardan farkı dile getirilir, tehzihî sıfatlarına işaret olunur. Müşrikler başta olmak üzere bütün kâfirlerin Yüce Allah hakkındaki iddialarına cevap verilir.
KELİMELER
Ahad: Mutlak bir olan, hiçbir şekilde ortağı bulunmayan. Samed: 1. Her şey kendisine muhtaç. 2. Hiç bir boşluk ve eğriliği bulunmayan, hiçbir şeye ihtiyaç duymayan, eksik ve gediği olmayan. 3. Üzerine toz bile konmayan; lekesiz, tertemiz; her türlü şüpheden ve şaibeden uzak. Doğurmadı ve doğmadı: bir çocuğa veya anne-babaya ihtiyaç duymayan, öncesiz ve sonrasız, her daim var olan. Dengi bulunmayan: Kendine denk bir eş veya denk olabilecek hiçbir varlık bulunmayan.
YORUMLAR
- Sade ve öz yorum:
De ki: Allah birdir. Allah Samed’dir. Ne doğurdu ne doğdu ne de bir kimse O’na denk oldu.
- Açıklamalı yorum:
De ki: Allah bir, yegâne, asla ortağı yok. Her şey O’na muhtaç, O kimseye muhtaç değil. Ne neslini sürdürmek için doğurmaya ne de var olabilmek için anne-babaya ihtiyacı var. Eş, dost ve akraba anlamında O’na denk bir varlığın olması da söz konusu değil.
- İlk muhataplar olan Müşriklerin, Yahudilerin, Hıristiyanların ve Mecusilerin yanlış tanrı anlayışlarına cevap teşkil eden yorum:
De ki: Müşriklerin iddialarının aksine Allah bir. Müşriklerin, Yahudilerin ve Hıristiyanların iddia etiği gibi O’nun çocuk edinmeye ihtiyacı yok. Ne Îsâ ve Üzeyir Allah’ın oğlu ne de melekler kızları. Hepsi yarattığı kulları. Eğer öyle olsaydı Allah da doğmuş olurdu ve bir anne-babası olurdu. O’nun anne-babaya ihtiyacı yok. Mecusilerin iddia ettiği gibi O’na denk bir kötülük tanrısının olması da söz konusu değil. O’nun ortağı, dengi ve benzeri yok.
- Yüce Allah’ın tehzihî/selbî sıfatlarının tümünü ifade eden yorum:
De ki: Allah var olan, bir ve ortağı bulunmayan (Vücûd ve Vahdaniyet). Allah kendi kendine yeten ve hiç bir şeye ihtiyaç duymayan, aksine her şey O’na muhtaç (kıyam bi nefsihî). O’nun anne-baba gibi öncesi, çocukları gibi ardılı yok. Çünkü O ezelî ve ebedî (kıdem ve beka). O hiçbir dengi olmayan ve hiçbir şeye benzemeyen (muhalefetün li’l-havadis).
- İnsanın Allah karşısındaki konumunu yani kulluğunu, muhtaçlığını, acizliğini, eksikliğini anlatan yorum:
De ki: Ey insanlar! Siz Allah gibi tek ve yalnız olamazsınız. Yalnızlık ancak Allah’a mahsus. Çünkü O tek ve ortağı olmayan. Sizin içinizde yemek için mide, hava almak için akciğer boşluğu bulunur. Her daim yemeye, içmeye ve nefes almaya muhtaçsınız. Dünyaya gelmeniz için anne-babaya, neslinizin devamı için evlenmeye ve çocuk yapmaya muhtaçsınız. Aile kuracağınız bir eşe, konuşacağınız dostlara, alış-veriş yapacağınız pazara muhtaçsınız. Başta eşiniz olmak üzere etrafınızda bulunan herkes sizin denginiz. Çünkü hepiniz birbirinizdensiniz. Kadın olmadan erkek, erkek olmadan kadın olmaz ve toplumdan uzak insan yaşayamaz. Siz tek olamazsınız ve ihtiyaçtan kurtulamazsınız. Tek olan ve muhtaç olmayan sadece Yüce Allah.
- Günümüzdeki ateistlere, deistlere ve agnostiklere cevap veren yorum:
De ki: Ateistlerin ve agnostiklerin iddialarının aksine gerçek anlamda bir tanrı var. O tanrı da Allah. O bir ve hiçbir şeye muhtaç değil. Deistlerin iddialarının aksine evrende bulunan her şey, var olabilmek ve varlığını devam ettirebilmek için O’nun yaratmasına ve yönetmesine muhtaç. O her daim yaratır. Ne zaman ve mekân kalıbı içinde ne de sebep-sonuç işleyişine tabi. O’nun öncesi ve sonrasından söz edilemez, varlığı kedinden ve kendi kendine yeten; eşi, benzeri, dengi olmayan ve bunlara ihtiyaç duymayan.
- Hırs ve tamahkârlık girdabına giren insanı uyaran yorum:
De ki: Yegâne varlık sadece Yüce Allah. Siz asla O’nun gibi her şeye sahip olamazsınız. Sizin doymak bilmeyen mide ve nefessiz kalamayan akciğer gibi boşluklarınız var. Bedeniniz bir sürü eğriliklerden oluşur. Hiçbir estetik müdahale istediğiniz sonucu vermez. Göz çukurunuzu bir avuç toprak doldurur. Siz ezeli değilsiniz, var olmak için anne-babaya muhtaçsınız; ebedi de değilsiniz, neslinizin devamı için çocuk yapmak zorundasınız. Çocuk yapmak için bir eşe muhtaçsınız. Etrafınızdaki bütün insanlar size denk. Mal biriktirmekle, güç elde etmekle bu denklikten kurtulamazsınız. Ne boyca dağları aşabilir ne yerin dibine inebilirsiniz. İsteseniz de Allah’ın yarattığı evrenin dışına çıkamazsınız. Siz, denginiz olan insanlarla yaşamaya muhtaç ve mecbursunuz. Bütün bu ihtiyaç ve eksiklikleri taşımayan yegâne varlık sadece Yüce Allah.
Meraklısına
Matüridî, Te’vilâtü’l-Kur’ân, nşr. Bekir Topaloğlu-Ahmet Vanlıoğlu, İstanbul 2006, Mizan Yayınları.
Ebü’l-Leys, Tefsîru’s-Semerkandî, Beyrut 1427/2006.
Zemahşerî, el–Keşşâf, nşr. Muhammed Said Muhammed, Kahire ts. Daru’t-Tevfikiyye.
Farheddin er-Razî, et-Tefsîru’l-Kebîr, İhyau’t-Turasi’l-Arabî, XIV, 86-93.
Beydavî, Envarü’t-tenzîl ve esrarü’t-te’vîl, nşr. Nasurüddin Ebu Said, Beyrut 2001.
Safedî, Keşfü’l-esrâr ve hetkü’l-estâr, nşr. Bahattin Dartma, İstanbul 2019.